Bugun...
Reklam
Reklam
Koalisyon Kurulacak mı?


Zeki Buzgan
 
 

     Seçim sonucu çıkan tabloya göre seçmen, hiçbir partiye tek başına iktidar fırsatı sunmamıştır.
     En çok oyu Adalet ve Kalkınma Partisi’ne vererek en fazla sayıda milletvekili çıkarmasına imkân tanımıştır. AK Parti’siz bir koalisyon, zorun ötesinde imkânsız gibidir. Batı demokrasilerinde ve gelişmiş ülkelerde CHP-MHP-HDP benzeri koalisyonlar mümkündür. Ancak ve maalesef Türkiye’deki duygusallık ve sosyal realite buna engeldir.
     AK Parti ile HDP’nin koalisyonu sonucunda HDP, bir miktar beyazlaşarak salon kültürü ile birlikte Devlet nimetlerinden de faydalanarak kimyasında değişikliğe uğrayacaktır. Bu arada hariçten gazel okumanın kolay olmadığını Devlet’in başına geçerek kısa sürede öğrenecektir. Devlet sorumluluğunu üstlenmesi halinde ise bütün milleti kucaklama gibi bir zorunlulukla karşı karşıya kalacaktır. Bunun yanında ortaklık sebebiyle AK Parti, tabanındaki Doğu kökenli bir kısım oyu tamamen HDP’ye feda etmek zorunda kalacaktır.
     Birbirine tabandaki oylar ve dünya görüşü ile en yakın iki parti olan AK Parti-MHP’nin koalisyonu en uygun ve sürdürülebilir görünmektedir. Sayın Devlet Bahçeli’nin, Devlet’in ve milletin çıkarları söz konusu olduğunda, partisinin çıkarlarını pek çok kez ikinci plana attığına şahit olduk. Ancak Sayın BAHÇELİ, bu genel seçimden sonra zamanlı veya zamansız olarak beyanat ve açıklamalarıyla, bu koalisyonu ihtimal haricinde gibi göstermektedir. Kişiliğini bildiğimiz Sayın Bahçeli’nin bu ifadelerini pazarlık amaçlı kullanmadığını çok iyi biliyoruz. 
     Her şeye rağmen henüz mevcut Başbakan tarafından ortaklık teklifi gelmemişken kapıların kapatılacağı şeklinde anlaşılan söylemler, tabanın beklentileriyle uyuşmamaktadır. AK Parti'ye yönelik ne tür olumsuz düşünce mevcut olursa olsun halen birinci partidir ve birlikte çalışılacaksa bunun göz önünde bulundurulması lazımdır. 
     Gelelim AK Parti ile CHP’nin koalisyonuna; Genel seçimden sonra, bu güne kadar en mantıklı ve uzlaşmaya uygun beyanatlar CHP yönetiminden geldi. Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanı’nın siyasete müdahalesi, dört bakanla ilgili yolsuzluk iddiaları ve Gezi Parkı konularında şartları olsa da bu iki partinin koalisyonu sonucunda oluşacak meclis aritmetiği, Anayasayı değiştirme güç ve iradesine sahip olacaktır. Aslında birbirine çok zıt görünen bu partilerin beraberliği, sivrilikleri bir miktar törpüleyecek, gerginliği en aza indirecektir. Sadece bir sıkıntı var, böyle bir beraberliğin uzun sürmesi halinde CHP’nin tabanındaki fanatik sol oylar ve Doğu kökenli vatandaşların son kırıntıları da adres değiştirerek şimdilik Türkiye partisi olmaya aday gibi görünen HDP’ye kayacaktır. Yani artık Türk solu HDP şemsiyesi altında toplanacaktır. Muktedir olmanın getirdiği avantaj ve nimetler de CHP’yi bakanlık koltuklarına ısındıracaktır.  CHP, bu iktidarın ortağı olarak ya biraz daha liberalleşerek yeni kimliği ile siyaset sahnesindeki rolünü değiştirerek yola devam edecek veya bir miktar küçülerek ANAP, DYP, DP ve DSP’nin arkasından tozlu raflarda yerini alacaktır.
     Ülke menfaatlerini ve ekonomide istikrarı önemseyen bütün partilere düşen görev, bakanlık pazarlıklarını ikinci planda tutmaktır. Aksi halde vatansever 20 milletvekili bulmak pek de zor olmasa gerek. AK Parti'yi buna mecbur bırakmayacaklarını ümit ediyorum.  Ufukta görünen erken genel seçimi de lütfen göz ardı etmeyeniz. Sevgiyle kalınız…

 



Bu yazı 3735 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
YUKARI