Bugun...
Reklam
Reklam
Elim Sende Gönlüm Sende…


Nursel ÖNEN Bir Tutam Sanat
 
 

Ülkemizin başarılı Enstalasyon sanatçısı sevgili Nursel Önen yine hepimizi şaşırttı. Bornova Ege Üniversitesi Prof.Dr. Yusuf Vardar–Mötbe-Kültür Merkezi Sanat Merkezinde açılan Enstelasyon sergisi alışılmış ciddi ve sıkıcı galerilerin ciddi açılış sahnesinden, sert bakışlar ve akademik yorumlarından uzak, bir çocuk parkı şenliğinde, hayatı, izleyiciyi karşılaması, koşturan çocukların oyunları arasında kavramsal sanatın büyülü ve şaşırtıcı atmosferini yaşatması açısından çok hoştu.
Bisiklete binen, selesine asılıp arkasından koşturan, oyun oynayan ve koştururken bizim içimizdeki çocuğu da özgürleştirip aralarına alan, çılgın ama sesi duyulmayan yüzlerce çocuk.. Yerde saçılmış renkli cam meşelere doğru koşan ruhumuzun çılgınlığı sırasında güzel yüzlü bir çocuğun koşarak elinize dokunması  “Elim Sende”, “Gönlüm Sende”  diyerek kaçması, onu yakalamaya davet etmesi, peşinden koşmanız, saklanması, sizin içinizdeki çocukla kaçmanız, yitirilen güzel günlerin rüyasına dokunmak gibi tasarlanan oyunun en güzel sahnesiydi.
Enstalasyon sanatçısı Nursel Önen’in de  istediği yalnızca, bu oyuna katılmanız.. Özgürleşen ruhunuzla değişimi yakalamanız. Hayatın kaybolan değerleriyle yüz yüze gelerek bu beton yığınına dönüşen kentin robot ve sistematik insan ilişkilerine karşı çıkmanız. Hayatın ertelediğimiz güzelliklerine sevgiyle bakmanız, çocuk parkında tekrar çocuk olmanız.
Aslında bu oyun içinde hepimizin olduğu hayatın kendisiydi. Bisiklete atlayıp sevinçle pedal çeviren çocukların en küçüğü de  bizi  ilginç bir zaman tüneline davet eden sanatçı Nursel Önen’den başkası değildi. Bütün çalışmalarını hayranlıkla izlediğim bir çocukla karşı karşıya olmanın oyununda zaman, cam meşelerin içinde duruyordu. Zaman; Nursel Önen’in bisikleti ile çocuk parkında dolaşırken ,hırçın ,cingöz çocuklar gibi bakışlarıyla hepimizi sorgulayan ışıltılı gözleriyle mutluydu.
Peki sanatçı mutlu olmak için mi sizi bu oyuna davet ediyor?.
Hayır..Sanatçının istediği sizdeki değişimin veya duygu sentezinin ruhunuzda bıraktığı fotokopiyi şaşırtıcı bir şekilde ortaya koyduğu renklerle sizin  renklerinizle farklı bir anafora ulaştırmak. Sizdeki değişimle kendisinin de değişmesi sırasında oluşan katmanların içinde kendini, sizi ve hayatı sorgulamak, değiştirmek, önermek, önerinizle  buluşmak veya ortak bir rüyadan geçerek hayatı biraz daha yaşanılır kılmaktır, diyebiliriz.
 Ben bu nesneyi, ben bu rengi, ben bu dokuyu tanıyorum diyebilmenin yolu sanatçının yarattığı renkli ama gizemli dünyasına girmek veya kıyısında gezinmekle başlar.
 İşte sanatçının da istediği veya sizinle paylaşmak istediği, belki de zekice kurduğu bu tuzağa düşürmesidir. Enstalasyon sanatçısı olarak sevgili Nursel, bu çalışmasıyla; izleyiciyi şaşırtması, tüketici-katılımcı süje olarak sizin allak bullak oluşunuzu görmesiyle kendisinde oluşacak daha farklı kavramların sonucunda, herkes ve her şey yeni değişimleri de yanında taşıyarak uzun bir öykünün kahramanını yaratmaktadır. 
 Belki de, buluşma, kaynaşma süreci devam ederken hayatı daha da anlamlı kılmanın çocukça sevimliliğine giden yoldaki sırrı bizimle paylaşmaktadır, sanatçı. Burada, bu sahnede sanatçı zekice gülümseyen bir çocuk. Sizi oyuna davet ederken kurduğu dünyada kendi yarattığı alan ve alanın içinde serpiştirilmiş ilginç nesnelerle buluşturdukça, şaşkınlığınız onun oyundaki başarısına – kaybettiğimiz çocuk dünyasına, farklı bir duygu, farklı bir ses ve imge olarak katılmaktadır.
Her zamanki cin bakışlarında sakladığı sevgiyi bu kez oyuncaklarını paylaşan, kocaman bir parkın içindeki unutulmuş noktalarına, kentte kaybettiğimiz toprak kokusuna, yerde dağınık duran meşelerin ışıltısına, “Elim Sende” diyerek koşturan çocukların çığlığına sararak her zamanki gibi Enstalasyon sergisiyle bizi ve hayatı sorguluyor. Önen, değişime, değişime katılmaya, yeni kavramlar yaratarak hayata yeni tatlar katmaya yöneltmesi, saf ve temiz gerçeğe ulaşmaya çalışması sırasında hepimize yeni keşifler için pusula olmaktadır. 
Günümüz sanatını ve sanatçısını algılayabilmek için veya üretilen sanat objesinin insanla bütünleşerek farklı bir formata girmesi sonucunda yaşanan ruhsal ve düşünsel anaforu iyi okumak için oyuna, o büyülü atmosfere girmenizi gerekli kılmaktadır. 
Karşınızda, görsel veya herhangi bir duyunuzla  algılamaya başladığınız sanat objesinin,  kendi formatından çıkıp yavaş yavaş süjenin ( sizin )  algı atmosferinizde  eriyerek, bütünleşerek farklı tat ve anlamlarla  yer almaya başlaması, Enstalasyonda önemli bir tümevarımı sağlamaktadır. Eserin sentez bir formata girerek algı-yansı veya yaratıcı-yok edici,  değişimler yaratması istenen sonuç olarak  sanatçıyı da  farklı imgelere götürmektedir. Bu ilginç, tasarlanmış buluşmaya mekan ve obje seçimindeki ilişki sürecinde hep unutulmuşluğun yeniden keşfinde ilgisiz parçaların ilgiliymiş formatına ulaşmasını da kolaylaştırmaktadır. Yani, hayatta her şey vardır. Unutulanlar, hayatı yeniden anlamlandırmada kullanılması sırasında yeni bir söyleme dönüştüğünün büyülü sürecini yaşamak gerekir.
İşte disiplinler arası bir yaklaşım olan Enstalasyon sanatının kendi içinde sakladığı anaforun ortaya çıkmasıyla alana-oyuna katılan bütün değerlerin diyalektik ilişkisi sanatın gücünü modern hayatımızdaki çıkmazlardan alıp masada parçalaması ve her parçasıyla yeni bir dünya yaratarak yeni bir galaksiler topluluğu içinde yeni gökyüzünü seyretmesidir. 
Sanatçının yaratıcı potansiyeli ve kurgunun somutlaşmış hali ile devam eden insan-obje ilişkisi yeni kavramların hayatımızda yer etmesi, yer edişin sorgulanması, sorgulamanın harmanlanması sonucunda yeni değerlere ve kavramlara ulaşılması çağımızın bir gereği olarak sanatçının ruhunda, ellerinde, beyninde her zamandan daha çok bugün önem kazanmaktadır.
Enstalasyon dediğimiz bu karmaşık ama zevkli buluşmaların mimarlarından olan sevgili Nursel Önen bizi alışılmadık dünyaya çekerken, bizdeki değişimin de ustası olarak, yeni oluşumların anaforunu da hazırlamaktadır. Yeni görsel telaşın, şaşkınlığın üst boyutunda, bizi de oyuna katarak yaşadığımız katı gerçekleri ret etme yolundaki ışığı da yolumuza çevirmektedir.
Büyük kentin beton yığınları arasında içimizdeki çocuğu örgütleyen Nursel Önen’in Enstalasyon yapıtlarından ayrılırken avuçlarımızda kalan “Elim Sende Yüreğim Sende” sözcüklerinin sıcaklığını saklayarak bütün İzmirli sanatseverleri bu farklı Enstalasyon sanatçısının ilginç yapıtlarını izlemeye ve değişime çağırıyorum. Teşekkürler sevgili Nursel Önen.

 



Bu yazı 3259 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
YUKARI