Bugun...
Reklam
Reklam
YEREL YÖNETİMLER VE KÜLTÜRE BAKIŞ *2*


İlhan SOYTÜRK ULU ORTA
 
 

İzmir Enternasyonal Fuarı'nın doğuşu, 17 Şubat 1923'e Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle İzmir'de toplanan İzmir İktisat Kongresi'ne uzanır. İktisat Kongresi ile eşzamanlı olarak bir ticari ürünler sergilenmiştir. Bu kongreden sonra ilk sergi Eylül 1927'de, "9 Eylül Mahalli Sergisi" adı altında Mithatpaşa Sanat Enstitüsü'nde açılmıştır.  İkinci 9 Eylül Sergisi Eylül 1928'de yine aynı binada ve uluslararası düzeyde gerçekleşmiştir. O sergiler bugünün Uluslararası İzmir Fuarının öncüsü olmuştur. Hiç bir şey kendiliğinden oluşmaz Birileri emek vermeli ki o kenti geleceğe taşımalı. İzmir Fuarı, Türkiye de Uluslararası tek fuardır. Nerden nereye sorusunu sormak gerekir.

İzmir Fuarının uluslar arası olduğu kadar İzmir’in kültür alanda da uluslararası bir kültür kenti olabilmesi için kültüre ve kültürel etkinliklere ağırlık vermeli bu alanda yeni projeler üretmeli. Bir kentin slogan anlamında söylenen yaşayan, yaşanan kent olabilmesi, bu kentin varoşlarından, elit yerlerinde yaşayanlara kadar büyük çoğunluğun bunu hissetmesi lazım. Güzel sanatların her dalıyla ulusal anlamda çalışmalar yürütülmeli bu çalışmalar uluslararası boyuta taşınmalıdır. Yılda birden fazla kültürel anlamda etkinliklerin uluslararası yapılması gerektiğine inanıyor um.

Birkaç hafta önce kendilerine Vefa İstasyonu dedikleri bir gurup, bir sivil oluşum İzmir kent kültürüne katkı koyan, onu bulunduğu ortamdan daha iyi yerlere taşımak için çaba gösteren bir belediye başkanına ahde vefasını sundu. Bilinenler bir kez daha belleklere kazındı.

Konak Belediye Başkanı A. Muzaffer Tunçağ zamanında yapılan bazı çalışmalardan örnekler vermek gerekirse varoşlar, edebiyatla sanatla buluştu. Kentte faliyette bulunan birçok güzel sanat dallarının sokağa çıkıp mahallelerde gösterilmesine öncülük etti. Resim ve heykel müzesini yıkılmaktan kurtardı, ulusal öykü ve şiir günleri uluslararası boyuta taşınmak için adımlar atıldı. Tunçağ İzmir’in bir kültür kenti olması için ilk hamleyi gerçekleştirildi,  ne olduysa onun görevden ayrılmasıyla çalışmalar yavaşlatıldı sanki rölantiye alındı, oysa daha ileri boyuta taşınıp geliştirilip güçlendirilmeliydi. Bir şeyin bulunduğu konumdan ileri gidememesinin geriye gitmek olduğunu bilmeyen yoktur. Üstelik aynı sosyal görüşe sahip partiden seçilmiş başkanlar olmasına rağmen yakılan ışık daha da çoğaltılıp uluslararası alanlara ulaştırılmalıydı.

İzmir’de, İzmir Sanat Kültür Eğitim Vakfının bünyesinde Uluslararası İzmir Festivali ve Caz Festivali adı altında yapılan etkinliği de söylemeden geçemeyeceğim. Orada yakılmış bir kıvılcım kendi halinde parlatılmayı bekliyor.

Belediyeler Kültür anlamında çalışmalar yapılmıyor mu, tabi ki bu gün de yapılıyor belediyenin desteğiyle. Ama bu çalışmalar sönük, kitlelere buluşmaktan uzak, kent adının ulusal ve uluslararası alanda duyurulması için yeterlilikte mi, neler yapılmalı tartışmak gerekli.

Tiyatro, resim, karikatür, şiir, öykü, heykel, sinema gibi güzel sanatların en az üç dört tanesi ulusal ve uluslararası alanda öne çıkarılmalıdır. Kentlerin, ülkelerin gelişmişlik düzeyi sanat ve sanatçıya verdiği değerle ölçüldüğü unutulmamalı.

İzmir’de büyükşehir ve ilçe belediyelerinin kültürden sorumlu kendi alanlarında donanımlı kültür müdürlerinin istenilen verimlilikte çalışması için projeler üretmeli, üretilen projeler belediyeler tarafından desteklenmeli ki kültür alanında kültür kenti İzmir’in şaha kalktığını görelim ki uzun mesafe koşusunu uzun süre devam ettirebilsin. Bu kuruluşlar yerelden ulusala ve oradan da uluslararasına açılmalıdır. Yerli olmayanın ulusalı olmaz.

 

 



Bu yazı 3053 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
YUKARI