Sempozyumdan çıkan sonuç: Türkiye ve pek çok ülkenin katıldığı antlaşmalar gereğince, “Kentlerin Yaşanabilirliğinin Sürdürülmesi” için çalışmaların artarak devam etmesidir.
Türkiye için iklim, kentleşme ve yol güvenliği konularında 2030 yılına kadar yapılması gereken ödevleri olduğu belirtildi.
Nüfus artışının yeni istihdam alanlarının açılmasına sebep olduğu ve çözüm olarak ortaya konan endüstriyi büyütme çabalarının tercih edildiği vurgulandı. Bunun da hem ülkemizi hem de dünyayı geriye dönüşü olmayan bir süreçe götürdüğü, sürdürülebilir kentler için ulaşım, kent gelişimi, halk sağlığı bakımından güvenli alanlar yaratmak için çalışmaların sürdüğü anlatıldı.
Dünyamız, ülkemiz ve kentlerimiz küresel ısınma tehdidiyle yüz yüze kalmış bulunuyor. Bu durumun getirmiş olduğu sorumlulukla çalışmaların hızlı bir şekilde sürdürülmesi gerekiyor.
Türkiye’deki nüfusun %90’ını ilçe merkezlerinde yaşamaktadır. Hızlı kentleşme yerel yönetimleri zorluyor. Bu konuda üniversiteler ve belediyeler arasında işbirliği sağlanmalıdır.