Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine Palyatif Bakım Merkezi -

Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine Palyatif Bakım Merkezi

Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans salonunda gerçekleştirilen törene İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın yanı sıra Karabağlar Kaymakamı Mehmet Sadık Tunç, İzmir İl Sağlık Müdür Ayhan İzzettinoğlu, İzmir İli Güney Bölgesi Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Prof. Dr. Behzat Özkan, , İzmir İli Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Emin Erbaycu, hastane yöneticisi Dr. Serdar Bayrakçı ve hastanede görev yapan sağlık personeli ile çok sayıda davetli katıldı.

Palyatif Bakım; Dünya Sağlık Örgütünce, “yaşamı tehdit eden hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan problemlerle karşılaşan hasta ve ailede, ağrının ve diğer problemlerin, erken tanılama ve kusursuz bir değerlendirme ile belirlenmesi, fiziksel, psikososyal ve manevi gereksinimlerin karşılanması yoluyla acı çekmenin önlenmesi ve hafifletilmesine yönelik uygulamaların yer aldığı ve yaşam kalitesini geliştirmenin amaçlandığı bir yaklaşım” olarak tanımlanmıştır.

Palyatif bakım gerektiren hastalık tanısı konulmasıyla başlayan bakım hizmetleri ile acıların hafifletilmesi, beslenme desteği, psikolojik ve sosyal destek, hasta ve ailesinin eğitimi ile hastanın yaşam kalitesi arttırılarak hastalığın olumlu yönde etkilenmesi ve hastaların ve ailelerin yükünün hafifletilmesi amaçlanmaktadır.

Vali Toprak açılış töreni öncesinde, hastanede görevli personel çocuklarının bulunduğu kreş’de eğitim gören öğrencilerle ilgilenerek, minik öğrencilerin öğretmenleri ile birlikte yaptıkları çeşitli materyallerin sergilendiği alanı gezdi. Minikleri yanaklarından öperek tebrik etti. Çocukların coşkusu ise dikkatlerden kaçmadı.

Açılış töreninde konuşan Vali Toprak, “Kamu hastanelerinin sabit sermaye stoku dediğimiz fiziki mekânlarının geliştirilmesi hepimizin birinci derecede önceliği ama biz köklü çözümleri üretme noktasında olduğumuz gerçeği yanında, bir taraftan da sizler, değerli genel sekreterlerimiz, hastane başhekimlerimiz, sağlık müdürlüğümüz, diğer arkadaşlarımızla birlikte zaman zaman bölümsel yenileme çalışmalarını yürütüyorsunuz. Çok zahmetli bir şey, hem ciddi manada aktif çalışan hastane ve onun içerisinde bir inşaat, fiziki mekân yenilemesi yapıyorsunuz. Çok kolay da değil, çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü oradaki hurdaları, demirleri, olumsuz mekanları gördükçe ve bugünkü palyatif bakım merkezinin de yapılacağı alanlardaki yenilikleri de görünce önemli çalışmaların yapıldığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Ama şu var, burada özellikle Bayraklı ve Tınaztepe’de planlanan hastaneler devreye girmediği sürece buralarda çok köklü çözüm getirmek de mümkün olmuyor. Onlar bir kere oturmalı, Tepecik’le ilgili gelişme sağlanmalı ki hem İzmir Eğitim Araştırma Hastanesi dediğimiz mekânı, hem de Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi dediğimiz mekânı daha yönetilebilir, daha katkı sağlayabilir, daha farkında olunabilir ve hissedilebilir bir noktaya getirebilelim. Onun için bu manada önemli çalışmalar yapıldığını da bilmenizi isterim.

Yaklaşık dokuz ay önce hem sağlık müdürümüz, hem önceki sağlık müdürümüz, genel sekreterlerimiz, tüm hastanelerimizle birlikte, halk sağlığı ve diğer kurumlar ve ortaklaşa üniversiteleri de içine alacak şekilde palyatif bakım merkezleri ve palyatif bakım protokolünü hep birlikte imzalamıştık ve bugün bu çalışmanın kağıt üzerinde kalmadığını, işler hale geldiğini görmekten de memnuniyet duyuyorum ve çok teşekkür ediyorum. Güneyde, kuzeyde fark etmeksizin, 55 tane palyatif bakım yatağını devreye aldığımızı ve yıl sonuna kadar 122’ye çıkarma noktasındaki planlamanın yapıldığını ifade ettiler, çok teşekkür ediyorum.

Şüphesiz ki sağlık hizmetlerinde son yıllarda hepimizin hissedeceği noktada fiziksel ve iç teşhis tedavi mekanizma ve enstrümanlarını da içerecek şekilde önemli gelişmeler sağlandı. Bu fark ediliyor ama şu da bir gerçek, artık insanların ortalama yaşam müddeti de yükseldi. Hakikaten gelişmiş ülkeler 80-85’ler civarında gidiyor, ülkemizde de 70’lerin üstüne kadar çıkmış oldu. Bu şunu getiriyor, şüphesiz ki kronik bazı süregelen hastalıkların da yaşam müddetinin artmasıyla birlikte insanlarımızı daha fazla etkiler hale geldiğini, o etkilerle birlikte çözümü olmayan o kroniklik içerisinde bizim teşhis tedavimizi de yaptıktan sonra insanlarımızın yaşam kalitesini son noktaya kadar sürdürülebilir ve o konudaki acıları dindirebilir bir noktada daha fazla gayret etmemiz gerektiğinin de gerçeğini de ortaya koymakta. Bu gerçek çerçevesinde de bu protokol, çalışmalar ve bugünkü İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bu palyatif bakım merkezi ve yataklarının açılması da bu sebeple ortaya çıkıyor.

Ben herkese, genel sekreterimize, sağlık müdürümüze, genel sekreterlik ekibine, çalışanlarına, hastane yönetimimize ve daha önce açılan yerlerdeki hastanelerimize tüm katkı koyan arkadaşlarımıza da çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bunlara hastane içerisinde bir yer oluşturabilmek, bu konuda katkı sağlayabilmek de çok kolay değil. Bu manada önemli bir hizmet olduğunu düşünüyorum. Daha önce baktığımızda mesela Vali olarak bana iletilen zaman zaman hastanelere gittik, şöyle karşılandık, şöyle teşhis tedavi bekledik, ya da şu sıkıntılar ortaya çıktı şeklindeki şikâyetlerin genel olarak ortadan kalktığını görüyoruz.

Kaliteli bir huzurevine yerleşme talebi ya da kanser ve benzeri acı ile son dönemin geçirilmesi noktasında olan ve sağlık teşhis tedavi noktasında da artık her bir süreci tamamlamış ama o insanlarımızın acısını dindirme amaçlı bir yere acaba yerleştirebilir miyiz diye taleplerin ağırlık kazandığını da görüyoruz. O zaman evet, hastane yönetimleri olarak da bu gerçeğin farkında olarak bu çözümlerin üretilmesi hakikaten önemli. İnsanlar evlerinde özel kişi de tutsa, hastanın tüm sıkıntılarını gidermeye de çalışsa mümkün olamıyor. Onun için bir hastane ortamında eğer ki evde her türlü teşhis tedavisi yapılmış, ilaçları kullanılmaya devam etmekle birlikte artık çare olmayan noktalarda bu hastalarımızın yaşam kalitesini artırmak, acılarını dindirebilmek, son noktaya kadar onların istirahatlerini ve onlara bakma sorumluluğunda olan devletimiz ve ailelerimiz açısından ne yapabiliriz bunu çözmemiz gerekmektedir.

Çok teşekkür etmek istiyorum, hakikaten bu çalışmanın önemli olduğunu biliyorum. Tüm katkı sağlayanlara, genel sekreterlerimizden hasta bakıcısına, sağlık müdürümüzden, halk sağlığından, buna paydaş olan hastanelerimize ve tüm çalışan arkadaşlarımıza bu özverili ve gayretli çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde sağlık çalışanlarımıza zaman zaman sıkıntılara duçar olabiliyor, karşı karşıya gelebiliyor. Son günlerde Samsun’da hunharca katledilen Operatör Doktor Kamil Furtun rahmetlinin hunharca öldürüldüğünü biliyorum. İnsanlarımıza biz her ne olursa olsun nefes almalarını temin etmek için, yaşatmak için sizlerin aracılığıyla, sizlerle gayret etmeye devam edeceğiz.

Sizlerin bu hastane ve sağlık sistemi içerisinde her türlü özveriyi, dikkati, özeni gösterdiğinizi biliyoruz. Bu alan sıkıntılı bir alan ve bu sıkıntı içerisinde gerek sıkıntı çeken insanlarımız, gerek sıkıntı çeken insanlarımıza bakma durumunda olanlar, gerekse hastanelerimizin iş yoğunluğu nedeniyle sıkıntıların bir araya toplanması nedeniyle ve her türlü olumsuzluğa karşı sizlerin duruşunuz, özveriniz, sabrınız, fedakârlığınız ve hizmet etme anlayışınız bizim bu hizmetleri yaparken karşılaşabileceğimiz çoğu sorunu da ortadan kaldırıyor. Onun için sistematik olarak yukarından aşağıya kadar katkı sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu merkezin gerek İzmir Eğitim araştırma hastanemize, gerek ilimize, gerekse tüm buradan faydalanacak olanlara hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. “dedi.

GENEL

HABERLER

VİDEO GALERİ

FOTO GALERİ