Acılı baba, Başbakan’a ölen bebeğini hatırlattı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda elektrik teknikeri olarak çalışan Harun Öztürkler, kalbinden bıçaklanarak öldürülen çocuğunun katilinin 100 gündür yakalanmaması üzerine, Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan yardım istedi.

Oğlunun öldürülüşünün 100. gününde, bir numaralı katil zanlısının oturduğu Ataköy Konakları önünde basın açıklaması yapan acılı baba, Başbakan Davutoğlu’na, Malezya'dayken kaybettiği 6 günlük bebeğinin acısını hatırlattı.

BEN DE BABAYIM

“Sen babasın ben de babayım” diyerek bebeğinin acısını paylaştığını ifade eden baba Harun Öztürkler, Başbakan Davutoğlu’na şöyle seslendi:

“Beni yaktılar, beni yaktılar… Başka analar yanmasın. Size yalvarıyorum Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Başbakanım, bu işe emir buyurun…

Sayın Başbakanımız bir televizyon konuşmasında şu ifadeyi kullanmıştı: ‘Benim yurtdışında görev yaptığım dönemde bir bebeğim öldü. İçim yandı. O bebeğimi daha unutamıyorum. Orada defin ettim. Her gittiğimde o çocuğumu ziyaret ediyorum.’

Sayın Başbakanım, benim 17 yaşında oğlum öldü, oğlum. Sen babasın ben de babayım. Benim çocuğum için el at, emir buyur. Bir polise değil bin polise emir buyur. Türkiye’de öldürülen Amerikalı’nın katili hiçbir kayıt bulunmazken 3 günde bulunuyorsa benim çocuğumun herşeyi ortada. Kayıtlar belli, vuran belli, öldüren belli. Nasıl bulunmuyor, niye yakalanmıyor?”

‘HAKİM BEY, ZANLILARI NASIL SERBEST BIRAKTIN?’

Olaya karışanları serbest bırakan yargı sistemini de eleştiren baba Öztürkler, “8 kişi olaya müdahale ediyor. Sayın hakimim onları serbest bırakırken senin vicdanın var mıydı? Vicdanın yanında mıydı? Onları nasıl bıraktın, nasıl? Benim çocuğuma tekme attıkları ortada. Belki benim çocuğuma tekme atmasalardı kaçabilecekti” dedi.

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU: ''6 GÜNLÜK BEBEĞİMİ KAYBETTİM''

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 12 Eylül 2014 tarihinde Kanal 24’te katıldığı programda, Malezya'dayken 6 günlük bebeğini kaybettiğini açıklayarak şöyle demişti:

"Doğum sonrası olan bir rahatsızlık nedeniyle. Hala onun sızısı içimdedir. Ben bunu yaşayan biri olarak, 6 günlük bir bebek için hissettiğim şey. Malezya'da meftundur. Hala beni oraya bağlayan bir hatıra olarak görürüz eşim de ben de. Onun sızısı hala bendedir. Hatta bazen ben hislendiğimde eşime diyorum ki, 'Allah sana kolaylık versin. Benim için 6 gündü ama sizin için 9 ay 16 gündü...”

ÖMER’İ TASARLAYARAK ÖLDÜRMÜŞLER

17 yaşındaki Ömer Fatih Öztürkler, İstanbul’un Bakırköy ilçesine bağlı Ataköy semtinde, bir grubun saldırısı sonucu kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştü.

Bu arada, çocuk cinayeti dosyasının avukatlığını üstlenen eski Cumhuriyet Başsavcısı Av. Reşat Petek, saldırıda yer alan 8, katilin kaçmasına yardımcı olan amcası ile suçluyu kayıran bir kişinin derhal tutuklanmasını istedi.

Kamera kayıtları, tanık beyanları, şüpheli savunmaları, hastane raporu, otopsi raporu ve olay yeri inceleme tutanaklarını inceleyen Av. Reşat Petek, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçeyle hala yakalanamayan bir numaralı katil zanlısı Mert Z. (19) ile Mert Z.’yi olay yerinden kaçıran amcası (ismi bilinmiyor), Barış A. (19), Kerimcan M. (19), Savaş Ö. (19), Onur B. T. (19), Uğur E. (20), Mehmet G. (18), Baki K. (17), Mehmet A.S. (18) ve Güney Z. (17)’nin tutuklanmasını talep etti.

Ataköy 5. Kısım Çarşısı’nda 8 Şubat’ta işlenen çocuk cinayetiyle ilgili sadece iki numaralı katil zanlısı Recep G. (19) tutuklu bulunuyor.

Eyleminin 5237 Sayılı TCK’nın 82/1a-e, 37., 39. maddelerine uyan, “tasarlayarak çocuk öldürme ve yardım etme” eylemlerini oluşturduğunu vurgulanan Av. Reşat Petek, şüphelilerin derhal tutuklanmasını istiyor.

KATİL FİRARDA, ŞÜPHELİLER SERBEST, TANIKLAR KORKUYOR

Asıl fail Mert Z.’nin olaydan sonra kaçtığı, henüz tamamı toplanmayan delilleri karartma, eylemde yardımcı konumundaki diğer şüphelileri baskı altına alma ve etkileme imkanı bulunduğu vurgulanan dilekçede, “Görgü tanıkları beyanda bulunmaktan çekiniyor” deniliyor.

SAVCIYA HUKUKİ VE VİCDANİ SORUMLULUK HATIRLATMASI

Şüphelileri serbest bırakan savcıya “hukuki ve vicdani sorumluluk üzerinizde” hatırlatması yapan Av. Reşat Petek, dilekçesinde özetle şu görüşlere yer veriyor:

“Şüphelilerin üzerlerine atılı tasarlayarak çocuk öldürme ve yardım etme suçlarının kanunda öngörülen yaptırımının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olması, CMK 100. Maddesi’nde öngörülen kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren “somut delillerin” var oluşu, isnat olunan suçun CMK.100/3 Maddesi’nde yazılı katalog suçlardan olması karşısında şüphelilerin yasa gereği tutuklu yargılanması gerekmektedir.

Müşteki vekili olarak bizim bilebildiğimiz dosyada mevcut delillere göre, şüphelilerin tasarlayarak çocuk öldürme eylemine katıldıklarına dair kuvvetli suç şüphesi mevcuttur. Somut deliller mevcuttur. Kamera görüntüleri ve şüphelilerin savunmaları iddialarımızı doğrulamaktadır.

Şüphelilerin serbest bırakılması karşısında şaşkına dönen müvekkillerim “Adalet bu mu?” diye sormaktadırlar. Gerçekten mevcut deliller karşısında, soruşturmanın selameti, maddi hakikatin tam olarak ortaya çıkarılması için şüphelilerin tutuklanması, soruşturmanın tutuklu sürdürülmesi yasa gereğidir. Delillerin kaybolması, karartılması, tanıkların korkutulması suretiyle maddi gerçeğin ortaya çıkarılamamasının hukuki ve vicdani sorumluluğu, şüphelileri serbest bırakanların üzerinde olacak, müştekiler vekili olarak da iddialarımızın sonuna kadar takipçisi olacağımızın bilinmesini istemekteyiz.”

KATİLİ BMW İLE KAÇIRAN…

Çözülmeyen cinayetle ilgili verilen dilekçede ayrıca, cinayeti aydınlatacak şu talepler yer alıyor:

“Olay mahalini değişik perspektiften gören kamera kayıtları araştırılarak soruşturma dosyasına alınmalı.

Hakkında yakalama kararı verilen şüpheli Mert Z.’nin ailesinin büyük şirket sahibi, maddi durumu iyi, yurtdışında da işleri olan kişiler olması ve şüpheliyi yurtdışına kaçırma ihtimalleri dikkate alınarak, yakalama kararının yurtdışı çıkış kapılarına bildirilerek yakalamanın temini için özel talimat verilmeli.

Mert Z.’yi olay yerinden BMW marka aracıyla kaçırarak saklayan ve sanığın amcası olduğu söylenen kişi tespit edilmeli ev, işyeri ve şirketlerinde aramalar yapılmalı.”