Bugun...
Reklam
Reklam
“Yerel Basına Omuz Atın! Hatta Ayağına Basın“


Zeynep Genç Alpdoğan KUM SAATİ
 
 

“Yerel Basına Omuz Atın!
  Hatta Ayağına Basın“


Değerli okurlarım,
Herkesin dilinde bir söylemdir gidiyor, “ULUSAL BASIN.“


Nedir Ulusal Basın?
Önce bunun açılımını yapalım. Unutanlara hatırlatalım.
Yerel Basın, Bölgesel Basın ve Yaygın Basının birleşimi “ULUSAL BASINI“ oluşturur.
İlçelerde çıkan gazeteler YEREL, Yeniasır vb. gazeteler BÖLGESEL, Hürrriyet, Milliyet gibi  Türkiye’nin her yerine ulaştırılan gazeteler YAYGIN basındır.
Ve YAYGIN basının haber desteği; bölge gazeteleri ve yerel basındır.

İlçelerde haber teşkil eden bir olay olduğunda, bölgeye intikal eden Yaygın Basın fotoğraf çekerken objektifin önüne geçmek, ayağınıza basmak ya da omuz atmak gibi.

Şimdi burada akıllara birkaç soru geliyor.
Yerel basın mensupları, üniversitelerde daha az mı eğitim alıyor?
Basın yasasını çiğnediklerinde, savcı onlara daha az mı ceza veriyor?
Ya da gazetelerini kurarlarken, onlardan istenen resmi koşullar daha mı hafif?

Tabii ki; HAYIR.

Üstelik yerel basın en çok çile çeken basın grubudur. Maddi sıkıntıyı onlar çeker. Ayakta kalabilmek adına, reklam alımları yapabilmek için kapı kapı dolaşırken, çoğu zaman içeriye bile alınmayan, hatta hakarete uğrayan onlardır.
İlçelerin haberlerini yaparken; siyasi partilerden birinin haberleri daha fazla yayımlanınca “YANDAŞ MEDYA“ yaftası yapıştırılan yine onlardır.
Sevmedikleri birilerinin haberi çıktı diye, ücretsiz dağıtım yaptığınız gazetenizi buruşturup çöpe attıklarında, içi sızlayan ama susmak zorunda kalanlar yine onlardır.
Tarafsız bir çizgide gazete çıkartıyorsanız, içten içe takdir edilmesine rağmen; maddi kaygılar bilindiği için, yandaş olmaya zorlananlar da onlardır.

Gazete dağıtım şirketlerine ayıracak bütçe olmadığından, abonelere ve reklam verenlere gazete ulaştırmak için, güçlü ayaklara sahip olma zorunluluğu yine 
“YEREL BASININ KADERİDİR.”

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, basın ilan kurumunun engelleri, yıpranma haklarımızın elimizden alınması da cabası.
Bu arada seçim dönemlerinde kurulan, siyasi amaçlı gazeteleri bu sınıfa koymuyorum zaten.
Şimdi değerli okurlarım, holdinglerin yavrusu olmadan, her yeni günde ayakta kalma mücadelesi veren “YEREL BASIN“ bütün bunları hak ediyor mu?
Hadi herkes yapıyor, ya  “MESLEKDAŞ “ların davranışları. Onlara ne demeli.
Henüz “ULUSAL MEDYA”nın ne olduğunu bilmeden, ellerine tutuşturulan pahalı kameralar ve fotoğraf makinaları ile ( bölgede temsilcileri olmasına rağmen) ilçelere gönderilen meslekdaşlara meslek etiği öğretilmiyor mu?

Geldikleri bölgede görev yapan yerel basın mensuplarına omuz atarak, ayağına basarak, fotoğraf karelerini kapatarak habercilik yaptıklarını zannedenlere, en azından bağlı bulundukları kurum yöneticileri uyarıda bulunmalı.

“YEREL BASIN, ULUSAL BASININ CAN DAMARIDIR.“
Unutanlar varsa; hatırlatmış olalım.

Sevgi ve Işık ile kalın.

 



Bu yazı 2347 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
YUKARI