Bugun...
Reklam
Reklam


Lozan Antlaşmasının 94. Yıldönümü Kutlandı.
24 TEMMUZ 2017 Lozan Barış Antlaşması'nın 94'ncu yıldönümü Konak Belediyesi ve İzmir’i Sevenler Platformu tarafından düzenlenen etkinliklerle kutlandı.

Lozan Antlaşmasının 94. Yıldönümü Kutlandı.
+ -

Lozan Antlaşmasının 94. Yıldönümü Kutlandı.

24 TEMMUZ 2017 Lozan Barış Antlaşması'nın 94'ncu yıldönümü Konak Belediyesi ve İzmir’i Sevenler Platformu tarafından düzenlenen etkinliklerle kutlandı. İzmir Fuarı Lozan kapısı girişinde bulunan Atatürk ve İnönü heykelinin önünde daha sonra “İsmet İnönü Anı Evinde” tören düzenlendi. Törene C.H.P. Konak İlçe Başkanı Mehmet Şakir BAŞAK, partililer, ADD şube başkanları ve üyeleri, çok sayıda sivil toplum kuruluşları, vatandaşlar katıldı. İsmet İnönü Anı Evi’ndeki tören saat 11.00 de saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başladı. Törenin açılış konuşmasını yapan Araştırmacı-Yazar Ahmet GÜREL, Lozan Antlaşmasının önemine değindi.

Ahmet GÜREL şöyle konuştu;

“Atatürk’ün deyimi ile “Milletin makûs talihini yenen” kader adamı İsmet (İnönü) Paşa, 1906 yılında, Harp Akademisinden kurmay yüzbaşı olarak birincilikle mezun olur ve Osmanlı İmparatorluğunun her cephesinde görev yapar. Biz, O’nu daha çok, I. ve II. İnönü Savaşı, Sakarya Savaşı ve Garp Cephesi kahramanı biliriz. Sivil yönü olarak da onu, Mudanya Barış Antlaşmasının temsilcisi ve Lozan Türk Delegasyonu Başkanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı, Köy Enstitülerinin kurucusu ve çok partili sisteme geçişin mimarı olarak biliriz. Türkiye Cumhuriyeti tarihine asker ve sivil olarak 66 yıl damga vuran İsmet İnönü’nün bu hizmetleri birilerince yok sayılarak, tarihi gerçekler saptırılmaktadır. Geçmişini saptıran milletlerin geleceklerinin olmadığını da yine tarih yazmıştır. Bu nedenle, O’nun kahramanlığını, ülkesi için yaptıklarını yazmaya bu sütunlar ve kitaplar yetmemiştir. Işıklar içinde Atatürk ile beraber Anıtkabir’de yatan İsmet Paşa’nın, sadece Lozan Barış Antlaşması’ndaki direngenliğini ve kazandığı başarılarından birkaç cümle aktaralım.

İsmet Paşa, Lozan’da birinci günü, kimseden izin almadan yaptığı açılış konuşmasında: “Bütün uygar uluslar gibi özgürlük ve bağımsızlık” istediğimizi vurgulamıştır. Paşa’nın bu çıkışı, diplomatik kurallara aykırı görülmüşse de o bu davranışıyla Konferansa eşit haklarla katıldığımızı göstermek istemiştir. Çünkü O, “Lord Curzon konuşursa ben de konuşurum” demiş ve İngiliz diplomatının konuşmaması halinde kendisinin de konuşmayacağını açıkça dile getirilmiştir. 
 

Lozan Konferansı’nda Amerikan Müşahit Kurulunun üyesi olan John Grew, Lord Curzon’un İsmet Paşa’ya söylediklerini şöyle nakleder:
 

“İsmet, sen bana tıpkı laternayı hatırlatıyorsun. Bizi bıktırıp usandırana kadar hep aynı havayı çalıyorsun: Millî egemenlik, millî egemenlik, millî egemenlik. Bu sözü duymaktan hepimize gına geldi.’”

Lozan Antlaşması’nın çıkmaza girme aşamasına geldiğinde İsmet Paşa, Lord Curzon’a: 
 

“Memleketi esarete mahkûm eden bir belgeye imza koyamam. …Hangi imtiyazlar, hangi mukaveleler? Hangi koşullar altında verilmiş? Bilmiyorum ki imza edeyim. Bunları bana gösteriniz, tetkik edeyim. Hayır, şimdiden, görmeden, bilmeden, anlamadan imza edemem.”
 

Lord Curzon’un yerine görevlendirilen Sir Horace Rumbold, Lozan’daki İsmet Paşa’nın başarısını şöyle anlatır:
 

“Savaş meydanlarından gelen İsmet Paşa sadece usta bir diplomat değil, aynı zamanda bir devlet adamı olduğunu da kanıtladı.” 
 

İngiliz heyetinin ikinci adamı William Tyrrell, İsmet Paşa’yı şöyle tarif ediyor:


“İki çeşit Türk biliyorduk. Biri eski Türk ki öldü. Biri de Jön Türk ki artık o da yok. Şimdi onlardan başka bir tip görüyoruz, İsmet Paşa. O artık bizim için üçüncü Türk’ü canlandırıyor. Barışı bu Türk’le imzalayacağız.” 
 

Amerikalı Müşahit John Grew şunları söylemiştir:
 

“Basın haberlerinden hepiniz öğrenmiş bulunuyorsunuz ki İsmet Paşa Lozan’da büyük bir diplomatik zafer kazanmıştır. Bütün Müttefik diplomatların sırtını yere getirmiştir. Bu olayı inkâr etmenin yararı yoktur.” 
 

Gazi Mustafa Kemal Paşa, Lozan hakkında tespitleri şöyledir:
 

“Bu antlaşma, Türk ulusuna yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması’yla tamamlandığı sanılmış büyük bir yok etme eyleminin çökertilişini yansıtan bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri bulunmayan bir utkunun ürünüdür.” 
 

Yukarıda kısaca anlatıldığı gibi, emperyalist ülkeler karşısında verilen Kurtuluş Savaşı’ndan sonra eşit koşulları sağlayarak tam bağımsızlığını “kayıtsız koşulsuz egemenlik” ilkesiyle kazanmak gerçekten akıllara durgunluk veren büyük bir tarihsel başarıdır. Bu tarihsel bilinçle, küllerin yeniden doğan ülkenin tapusu olan Lozan Barış Antlaşmasına ve utkuyu kazandıranlara saygılarımızla...

LOZAN KENTİ UŞİ SARAYI

 

Araştırmacı-Yazar Ahmet GÜREL törenin yapıldığı “İsmet İnönü Anı Evi” ile ilgili olarak;

“1999 yılından günümüze "İnönü Müze Evi" ile ilgilenirim. Müze; önceleri İnönü Vakfının gözetimdeydi. Rahmetli Erdal İNÖNÜ bana yıllar önce “Uşakizade Köşkü” ile ilgileniyorsun. “İsmet İnönü Anı Evi” ile de ilgilen dedi. Ben de Erdal İNÖNÜ’ye verdiğim sözle 1999 yılından bugüne İsmet İnönü’yü anma ve Lozan antlaşması etkinliklerinde bulunuyorum” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ’nün doğduğu Konak Asmalı Mescit Mahallesi’ndeki ev 1999 yılında İsmet İNÖNÜ Vakfı tarafından Konak Belediyesi’ne devredildi. Belediye tarafından restore edilerek müze haline getirilen İsmet İnönü Anı Evi ziyaretçilerini bekliyor.

 




Kaynak: akad haber

Editör: Nurten Öğüt

Bu haber 1353 defa okunmuştur.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
YUKARI