Bugun...
Reklam
Reklam


İngiliz Mastiflerinin Karabaşlar İle Kalıtsal İlişkisi..
Karabaşların Türevi İngiliz Mastiflerinin ve Japon Akitalarının Coğrafya ve Tarih kökeni?

İngiliz Mastiflerinin Karabaşlar İle Kalıtsal İlişkisi..
+ -

İngiliz Mastiflerinin Karabaşlar İle Kalıtsal İlişkisi..

 “Türk Köpek Irkları Koruma Araştırma Islah ve Tanıtma Federasyonu” kurucu başkanı Doğan KARTAY ile Karabaşların, İngiliz Mastiflerinin ve Japon Akitalarının tarih kökeni hakkında bilgi aldık.

Karabaşların Türevi İngiliz Mastiflerinin ve Japon Akitalarının Coğrafya ve Tarih Kökeni?

Dünyaca ünlü çoban köpeklerimiz Karabaşların “İngiliz Mastifi” diye tanımlanan kara maskeli, boz renkli, iri ve güçlü köpek ırkıyla morfolojik (görünüm) benzeşmeleri, beni yıllardır ilgilendiriyor ve düşündürüyor. Bilindiği gibi, görünüm (morfoloji), genetik özelliklerin dışavurumudur. Bir diğer deyişle kalıtsal özelliklerin görünüme yansımasıdır. Bu nedenle bu iki ırk arasında fiziksel benzeşme dikkatimden kaçmadı. Tarihin derinliklerinden günümüze doğal safkan özellikleri ile ulaşan Karabaşlar, bir kültür ırkı olan İngiliz Mastifinin genetik atası olabilir miydi? Benzeşimin nedeni kan bağına mı dayanıyor? Bu iki ırk arasındaki ortak coğrafya ve tarih bağlantısı olmayınca, sadece benzeşmek akrabalığa kanıt sayılmaz. Bu soruların cevabı, araştırmalarıma karşın, bilgi dağarcığımda henüz yoktu. Yalnızca iki ırk arasında morfolojik (biçimsel) benzeşim dışında morfolojik benzeşim nedeniyle genetik (kalıtsal) bağlantı olabileceğini düşünüyordum.

Daha önce Japon ulusal köpeği “Akita” ile Karabaşlarımızın arasındaki fiziksel benzeşimi (morfoloji) dikkate alarak yaptığım araştırma, Japon kaynaklarına dayanarak sezgilerimi doğrulamıştı. “Yaklaşık 250 yıl önce, Orta Asya’dan Japon seyyahlarca götürülen Karabaşların, Japonya’nın kuzey (Aleut) adalarından getirilen kızak çekmekte kullanılan dik kulaklı beyaz tüylü ırk ile melezlenmesi suretiyle Akitaların oluştuğunu, Japon kaynakları belirtiyor.” Doğal olarak, baskın (dominant) bir ırk olan Karabaşın özelliği Akitalarda öne çıkıyor. Ancak, Akitaların dik kulaklarının diğer genetik aralarından kaynaklandığı görülüyor. Günümüzde çok değer verilen Akitalar Japonya’nın ulusal köpeğidir. Japonya’daki şehirlerin birçoğunda heykelleri şehir merkezinde yer alıyor. Bireysel ve alan korunmasında ve polis köpeği olarak kullanılıyor. Görünüm olarak dik kulaklı bir karabaşa benziyorlar. Sezgilerim beni yanıltmamıştı. Karabaşlar, Akitaların dominant olan genetik atasıdır.

Hizmetlerinden yararlanmak amacıyla, doğadan kopardığımız köpeklerin yaşamı, tüm ırklarda insana tamamen bağımlıdır. Avcılık özelliğini yitirmiş olduklarından, köpekler doğada başlarının çaresine bakamazlar. Bu nedenle, kendi başlarına toplu olarak farklı ekolojik özellikteki coğrafyalara göç etmesi kesinlikle söz konusu değildir. Köpekler, içinde oluştukları, uzun süre birlikte yaşayarak çoğaldıkları insan toplumlarının ekonomik göçlerine veya siyasi yayılmalarına katılarak, ekolojik şartları farklı bir coğrafyaya ulaşabilirler. Bu durumda, yeni ekolojik şartlara uyum sağlayan evrimi geçirirler veya yerli köpek ırklarıyla melezleşerek yaşamı sürdürebilirler. Aksi halde yok olma aşamasına girerler. Yaptığım araştırmalarda Orta Asya bozkırlarından gelen hiçbir toplumun, geçmişte Britanya adalarına ulaştığını belirten bir bilgiye rastlamamıştım. Britanya halklarının kökeni olan Anglosaksonlar, Keltler Norman (Viking)ler Avrupa kökenli toplumlardır.Bozkır köpekleriyle çok benzeşen İngiliz Mastiflerinin bu ülkeye onlarla ulaştığı kesinlikle düşünülemez.

İngiliz Mastiflerinin, bizim Karabaşlar ile kalıtsal ilişkisi olabilir mi?

Ege Üniversitesi akademisyenlerinden Türk Tarih Enstitüsü yöneticisi Doç. Dr. Osman KARATAY’ın “Türklerin Kökeni” ve “İran ile Turan” tanımlı kitaplarını 2012 yılının son ayında okuyunca Karabaşlar ile İngiliz Mastiflerinin akrabalık bağıntısına ılaştığımı anladım. Hocayla, önce telefonlaştık. Ardından üniversitedeki odasında üç kez buluştuk ve söyleştik. Böylece, milattan sonra 2. Yüzyılda bir Türk toplumunun Britanya’ya ulaşmış ve yerleşmiş olduğu bilgisine ulaştım. Başlıktaki sorunun bilimsel cevabı önüme çıkmıştı. Sezgilerim beni bir kez daha yanıltmamıştı. Bu kitapların yazarının verdiği bilgiler, Romalı tarihçi Tacitus’u ve İngiliz bilim adamları Litleton ve Thomas’ı kaynak göstermiştir.

Milat yıllarında, Hazar denizinin kuzeyinde var olan Türk kökenli Sarmat birliğine bağlı “Yazığ” halkı, sonraları Macar ovalarına göçerler. Roma ile yaptıkları savaşta yenik düşerler. Bu halkın kalıntıları Macaristan’a yerleşerek Hunlar’a karışırlar. Çoğunluk içinde tarihten silinirler. Sarmat’ların yaşadığı bölgede daha sonra var olan Türk kökenli Peçenek, Kuman, Uz (Guz), Kıpçak toplumlarında “Yazığ” boyunun kalıntılarının adına rastlanıyordu. Yazığ’lar milattan sonra 175 yılında Roma İmparatoru Marcus Aerielius’a savaşta yenilirler. Roma emrine 6000 atlı savaşçı verilerek barış sağlanır. Romalılar bu birliği, atlı savaşı öğretmeleri için Britanya’ya konuşlandırırlar. Yazığ’lar bu göçü obaları (aileleri ve hayvanları) ile birlikte yaparlar. İngiltere ve İskoçya arasındaki hudut bölgesine muhafız olarak yerleştirilirler. Bundan amaç, Orta Asyalı uluslara özgü atlı savaş tekniğinin Britanya’ya taşınmasıdır. Yazığ’ların yeni nesilleri etnikliklerini koruyarak muhafızlık görevini bir süre sürdürürler. Bir diğer deyişle, İngilizler İskoçlara karşı korurlar. Sonraları, çoğunluğu oluşturan toplumlara karışarak tarihten silinirler. Günümüzde İngiliz dilindeki Türkçe kökenli sözcüklerin ve atlı sporların Yazığ’ların mirası olduğu düşünülüyor. Önceleri savaşlarda kullanılan Yazığ Çoban Köpeklerinin, daha sonra, Sentbernar ırkı ile melezlenerek günümüzde var olan İngiliz Mastiflerinin sosyalleştirildiği bilgisini “FCI” kaynaklarından öğreniyoruz. Bu nedenle, İngiliz mastifinin göz, yanak, dudak sarkıntılarının oluştuğu anlaşılıyor. Britanya’nın ekolojik şartlarının da bu değişimde etkili olduğu düşünülüyor. Tarih ve coğrafya bilgileri, bizleri Karabaşların İngiliz Mastiflerinin genetik atası olduğu bilgisine ulaştırıyor.

İskoçlar, Orta Asyalı İskitlerin ardılları mıdır?

M.Ö. 7.-4. Yüzyıllarda Ukrayna ve Güney Rusya bozkırlarına hükmeden İskitler, M.Ö. 8. Yüzyılda Karabaşların köken coğrafyası olan Tanrı Dağları bölgesinden Aral Gölü ile Hazar Denizi arasındaki bölgeye göç etmişlerdir. Turani kökenli dil konuşan savaşçı bir toplumdurlar. Tanınmış tarih bilimciler İskitlerin Türk kökenli olduğunu kabul ediyorlar. İskitler hakkında yazılanların bir kısmı Herodot’a dayanıyor. M.Ö. 3. Yüzyılda kuzeylerindeki Türk kökenli Sarmatların baskısı sonucunda İskitler dağılırlar. Güneye inenler “Saka” olarak tanımlanır. Bir bölümü Kırım’a göçerler. Çoğunluk batıya (Avrupa’ya) doğru dağılarak, tarihten silinirler.

İskoçyalı (Scoth) bilgin James Ferguson halkının İskit kökenli olduğunu 1872 de yazmıştır. Kanıt olarak, İskoçların istemi üzerine 1329’da papalık kayıtlarına Orta Asyalı ve İskit kökenli olarak yazılmışlardır. İkinci kanıt, gömütlerdeki dikili dolmenlerdir. Dolmenleri (Balbal) (Türkçesi Bengi taş), gömütlere dikmek, çok eski bir Orta Asya geleneğidir. James Ferguson İngilizcedeki Türkçe kökenli sözcüklerin de İskitlerden miras olduğunu savunur (Scoth) tanımının “İskit” tanımından kaynaklandığını belirtir. Ünlü Türkolog ve doğu bilimci David Leon Cahun (1840-1900) Ferguson’un tezini onaylamıştır. Günümüzdeki tutucu İskoçyalılar, Asyalı kökenleri ile öğünüyorlar.

Sonuç;

İngiliz Mastiflerinin genetik atası olan Karabaşların Britanya’ya 2. Yüzyıl’da Türk kökenli “Yazığ” toplumuyla mı? Yoksa aynı yüzyılda adaya göçen İskit kökenli İskoçyalılarla mı? Getirilmiş olabileceği konusunda görüşüm şöyledir; Bu tezlerin her ikisi de tarih mantığına uygundur. Bozkır kökenli Asyalı toplumlar, ekonomik nedenli göçleri veya siyasi yayılmalarını hayvanları ile birlikte yaparlar. Ayrıca, en az birisinin doğruluğu bile yeterlidir. İngiliz Mastiflerinin genetik atası Karabaşların Britanya’ya Türk kökenli toplumlarca taşındığı tezinin doğruluğunu değiştiremez. Her iki toplumun da Britanya’ya köpekleri ile gelmeleri olasıdır.

İngiliz Mastifinin Morfolojik yapısındaki temel ayrıntılar, bozkır kökenli olduklarını belirtiyor. Günümüzdeki bazı ayrıntılardaki farklılıkların Britanya ekolojisinin ve yerli ırklarla kan karışmanın etkileriyle oluştuğunu düşündürüyor.

 

 




Kaynak: akad haber

Editör: Nurten Öğüt

Bu haber 2273 defa okunmuştur.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
YUKARI