Refleksologlar ayak tabanını bir fihrist olarak görür..
Her ayakta 7000 üzerinde sinir ucu 26 kemik 107 bağ ve 19 kas vardır.

Refleksologlar ayak tabanını bir fihrist olarak görür..


Refleksologlar ayak tabanını bir fihrist olarak görür..

Refleksoloji geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan bir tedavi yöntemi. MEB & Gençlik ve spor bakanlığı onaylı anatomi, “ fizyoloji ve refleksoloji ” konulu sertifikasına sahip olan ayrıca St Clements Univercity ( İngiltere ) ve Univercity of Nortwest’e (ABD) ait “ Klinik Refleksoloji ve Nefes Terapisi ” konulu Uluslararası resmi geçerliliği olan eğitim sertifikaları da bulunan, eğitimin ve gelişimin bitmeyen bir süreç olduğunu düşünüp, mesleksel gelişimleri takip ederek, alanıyla ilgili sempozyum, seminer ve eğitimlere katılıp araştırmalarına devam eden Uzman Sosyolog-Refleksolog KÜRŞAT ŞAHİN YILDIRIMER ile Refleksoloji üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?

Sosyoloji mezunuyum. Sosyal Psikolojide yüksek lisans yaptım. Refleksoloji eğitimini ilk olarak İngiltere’de Clinical Reflexolog Dr Angel ANNETTE’den aldım. Mesleğimi 2010 yılından itibaren uygulamaktayım. Mevcut bilgilerimi geliştirmek ve daha ileriye taşımak için; Univercity of Nortwest’e (ABD)ait “Aile Psikolojisi, Evlilik ve Çift terapisi ile St Clements Univercity’e (İngiltere) ait “ Beden Dili “ konulu uluslararası geçerliliği olan eğitimlere katıldım ve sertifikalarım bulunmakta. “Kadın Psikolojisi ve Mutluluk” üzerine yazdığım makaleler için “Psikologlar ve Psikiyatristler Derneği” tarafından başarı belgesi ile üniversite, sosyal yardımlaşma ve dayanışma kulüp ve derneklere ait onur ve teşekkür belgeleri ve plaket’lerle ödüllendirildim.
Ayrıca İzmir Lions Kulübü başkanlığında yürütülen “ Engelli Çocuk Kalmasın” projesine gönüllü Refleksoloji çalışmalarıyla katkı sağlamaya devam ediyorum.

Refleksoloji tarihinden bahseder misiniz?

Bilinen İlk kayıt olarak Mısırlı bir hekimin mezarındaki duvar resminde iki erkek ayakları üzerinde çalışan iki uygulayıcı figürü gözükmektedir. Mısırdan Roma İmparatorluğuna yayıldığı düşünülmektedir. Marc Anthony’nin akşam yemeği partileri sırasında Kleopatra’nın ayakları üzerinde çalıştığı rivayet edilir. 
Ayrıca Refleksoloji, farklı kültürlerin bilinen herhangi bir etkileşimi ya da öğretileri olmadan aynı anda, binlerce yıldır Asya ve Hindistan’da uygulanmaktaydı.
Refleksoloji’nin yakın tarihine baktığımızda Avrupa ve Rusya’da yapılan araştırmalara rastlamaktayız. Bir Rus Nörolog ve Psikiyatrist Vladimir Bektery, 1917 yılında ‘Refleksoloji’ terimini icat etti.
İngiltere ve Amerika da kulak burun boğaz Doktoru olan William Fitzgerald, 1900’lerin başında ‘Zone Therapy’ isimli kitabıyla kendi teorisini yayınladı. Onun Meslektaşı Dr. Joe Shelby Riley, bu işi büyüleyici bularak Florida da bir fizyoterapi hemşiresi olan Eunice Ingham ile çalışmalara başladı. Ingham, Dr. Fitzgerald’ın çalışmalarını inceledikten sonra, ayak teorisini geliştirdi. 1940 ve 1950 yıllarında çıkardığı iki kitap ve yayınlarla refleksoloji giderek popülerleşmeye başladı.

REFLEKSOLOJİ NEDİR? 

Refleksoloji sinir noktalarını belirli tekniklerle uyarmakla ortaya elektrokimyasal mesajları çıkardığı bununda nöronların yardımı ile ilgili organı uyaran bir çalışmadır. Refleksoloji, bugün  tamamlayıcı tıp olarak yer almakta olup; Ekim 2014 tarihinde Resmi Gazete Yayımlanarak Yürürlüğe girdi. (Uzman olmayan, fizyoloji ve anatomi bilgisi olmayan kişilerce yapıldığında riskli komplikasyonlara neden olabiliyor.) 
Her ayakta 7000 üzerinde sinir ucu 26 kemik 107 bağ ve 19 kas vardır. Refleksologlar ayak tabanını bir fihrist olarak görürler ya da vücudun tüm noktalarına ulaşmamızı sağlayan bir uzaktan kumanda…
Yeryüzündeki bütün canlıların sinir sistemi vardır… Ayrıca her organın bir damar sistemi vardır.  Refleksoloji kılcal damarları konu edinir. Bu damarlar insanlarda ayak tabanı ve ellere kadar uzanır. Kılcal damarlar kanın boşaltım organı olan ayakların belli noktalarına kanı taşır ve orada boşaltırlar. Bu işlem sırasında eller by-pass görevi görür. Ve boşaltımda herhangi bir problem kanın temizlenmemesine yol açabileceğinden hastalıklara sebep olur.
Refleksoloji, vücuttaki tüm bezler, organlar ve diğer kısımlar ile bağlantılı olarak ayak ve el refleks bölgeleri olduğundan yola çıkan bir bilim dalıdır. Refleks bölgeleri tedavisi, bu refleks bölgelerine başparmak ve parmakların uygulanmasıyla yapılan manuel metottur.
Uzakdoğu düşüncesine göre dengesizlik, kişinin evrensel yaşam gücünün meridyenlerde tıkanması ile olur. Yaşam enerjisinin, meridyenlerde tıkanması da bazı semptomların ortaya çıkmasına neden olur. Meridyen bilgisi olan bir refleksolog bu semptonları dikkate alarak sorunlara hızlı bir çözüm getirebilir. Örneğin mide meridyenindeki tıkanıklık aynı anda larenjit, tiroid bezi dengesizliği, kabızlık, diz ağrıları gibi birbiriyle görünürde ilişkisi olmayan sorunlar getirebilir. Geleneksel tıpta bu ilişki görülmeyebilir ama meridyen terapisin de bu ilişki açıktır. Mide meridyeni bütün bu organlardan geçer ve bu meridyendeki tıkanıklık, enerjinin mide meridyeninin üzerinde yer alan organlara dengesiz dağılmasına neden olur.
Meridyenler hakkında bilgisi olan refleksolog, kişinin şikayet’lerini göz önünde bulundurarak, enerjinin hangi meridyenlerde tıkandığını bilir. Sadece sorunu taşıyan organları değil de, tıkanıklık gösteren meridyen yolundaki bütün organları uyararak enerjinin vücuda daha dengeli yayılmasına yardımcı olabilir. Refleksoloji’nin en büyük yararlarından biri, kişiye olağanüstü bir rahatlama, gevşeme getirmesidir. 21. yüzyılda stres, günlük hayatımızın önlenmez bir parçası haline gelmiştir. Hızlı yaşamın ve modern teknolojinin (trafik, televizyon, gürültü, iş stresi, aile içi sorunlar, savaşlar, hastalıklar, çevre kirliliği, elektronik kirlilik, maddi sıkıntılar vs.) vücudumuza ve ruhumuza getirdiği dengesizliği de göz ardı edemeyiz. 
Uzun süre stresle yaşayan bir vücudun sinir sistemi yorulur, direnci azalır. Uykusuzluk, hazımsızlık, yüksek tansiyon, sık tekrarlayan baş ve sırt ağrıları, stresli yaşamın getirebileceği sorunların sadece birkaçıdır. Düzenli aralıklarla yapılan refleksoloji seansları ile vücut enerjisindeki tıkanıklıklar giderilir, enerji vücuda dengeli bir biçimde yayılmaya başlar; dolayısıyla kan dolaşımı sorunları ortadan kalkar ve oksijen, hücrelere daha kolay dağılır. Lenf sistemi görevini daha iyi yapar ve vücuttaki toksinler hücrelerden daha kolay atılır.

Refleksoloji’nin etkili olduğu bazı problemler nelerdir?

Bel ve boyun fıtığı, nörolojik sorunlar, migren, şeker, tansiyon, eklem ağrıları, serebral palsi, reflü, kabızlık, felç, motor gerilik, regl ağrıları, zayıflama, down sendromu, hormon sorunları, otizm, epilepsi, rett sendromu, enerji eksikliği, konuşma bozukluğu, panik atak, meniere, astım, bronşit, kireçlenme, kanser, omurilik tümörü, Alzheimer, Parkinson, hidrosefali gibi birçok hastalığın tedavisin de yardımcı oluyoruz.


Tarih: 04.01.2018 21:05
Kaynak: akad haber

Editör: Nurten Öğüt