Ağlayan Mağara ve Aşıklar Şelalesi Hikayesi

Yaz tatillerini Dikilide geçirenler, İzmir’den Ayvalık istikametine doğru yolculuk ederken sağda Nebiler köyü on kilometre yazan tabelayı bilirler. Köy yoluna girdiğinizde aşıklar şelasesine mutlaka uğramanızı tavsiye ederim. Kısa bir doğa yürüyüşünden sonra ağlayan mağara mutlaka gezilmesi gereken doğa harikası bir yer.  Aşıklar şelalesi ve ağlayan mağara için anlatılan hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.   

Rivayete göre, peri padişahının kızı Sümeyra, civar köylerden Yörük Ali'ye gönlünü kaptırır. Yörük Ali de Sümeyra'ya. Ne var ki peri padişahı kızını bir ölümlüye vermek istemez ve bu aşka izin vermez. İki aşık çaresiz kalır. Nebiler vadisindeki koca çınarın altında hergün gizlice buluşur, hasret giderirler .Sonrada birbirilerine sarılır saatlerce ağlaşırlar.Bunu öğrenen peri padişahı bu aşka son vermek için askerleri ile birlikde aşıkların peşine düşer. Amacı Yörük Ali'yi öldürmektir. Tam onları yakalamak üzereyken koca çınar yarılır ve aşıkları içine alır. Bu mucize karşısında peri padişahı insafa gelir. Ancak aşıklar aşklarının sonsuza kadar sürmesi için tanrıya dua ederler. Tanrıda onları kayalıklardan akan bir şelaleye çevirir. Aşkları sonsuza kadar sürer. Kızını sonsuza kadar kaybeden peri padişahı şelalenin yukarısındaki mağaraya çekilir, gözyaşları döker. Ağlama seslerini duyan çevre sakinleri mağaraya Ağlayan Mağara adını verir.